Ankara’da bir grup veli, haksız yere sürgün edilen öğretmenleri için bir araya geldi. Veliler, öğretmenlerinin başka bir veli tarafından “Cumhurbaşkanlığında kuzenim var” diyerek tehdit edildiği ve bunun üzerine başka bir okula sürgün edildiğini iddia etti. Tepkili veliler, bu durumun eğitim mevzuatına aykırı olduğunu ileri sürerek adalet arayışına girdi.
Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan Canan Özbağı İlkokulu’nda öğretmenlerinin haksız yere sürgün edildiğini söyleyen veliler, basın toplantısı düzenledi. 2. Sınıf öğrencilerinin velileri, öğretmenin haksız yere sınıfından ve okulundan gönderildiğini belirtirken öğretmenin, Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde tanıdıkları olduğu söylenen bir veli tarafından sürüldüğünü iddia ettiler.
ALENEN TEHDİT SAVURUP HAKARET ETMİŞ
Ankara Çankaya Canan Özbağı İlkokulu 2/D sınıfı öğrencilerinin velileri, konuyla ilgili açıklama yaptı. Diğer veliler adına konuşan bir kişi: “Bizler 2/D sınıfı öğrencileri velileriyiz. Eski Sınıf öğretmenimiz (görevlendirme) Funda Şimşek gerek diğer veliler gerekse okulda saygı gören, herkesin taktirini kazanan bir öğretmendir. Fakat sınıfımızda bulunan iki veli, geçtiğimiz eğitim öğretim yılı sonunda öğretmene baskı, mobbing, yol kesme, hakaret etme vb. saygısızca tavırlarda bulunmuş olup bu iki veli diğer velileri organize etmeye çalışmış, fakat olumlu cevap alamamıştır. Bunların üzerine okul önünde, birebirde veya toplum içerisinde Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde tanıdıkları olduğunu iddia ederek öğretmeni,gerekirsemüdüryardımcısınıvemüdürügörevdenaldıracakları tehditlerinde bulunmuşlardır.” ifadelerini kullandı.
“EĞİTİM MEVZUATINA AYKIRI BİR DURUM”
Medya Ankara’ya konuşan veliler, “Bu süreçte ben ve benim gibi düşünen veliler, öğretmenimiz Funda Şimşek’in görevlendirilmesinin devam etmesi için Okul Müdürlüğü’ne, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne dilekçe ile talepte bulunduk ve talebimiz uygun görülerek öğretmenimizin görevlendirilmesi okulumuza yapılmıştır. Fakat okulun ilk günü olduğunda öğretmenimiz başka okula görevlendirilmiştir. Bu görevlendirme apar topar ve usulsüz yapılmıştır. Hatta öyle ki Çankaya ilçe milli eğitim müdürlüğü internet sitesindeki eski görevlendirme duyurusunu kaldırılmıştır. Kaldı bu işlem usulsüzdür. Yapılan bu uygulama milli eğitim mevzuatına aykırıdır, bir öğretmenin görev yeri tek tuşla, kendisinin bilgisi olmadan değiştirilmesi ne yasaya ne mevzuata ne de vicdana sığar. Ayrıca bu cezalandırma herhangi bir araştırma ve soruşturma olmadan yapılmıştır. Biz veliler olarak gittiğimiz her kurumdan aldığımız cevaplarla bu işlerin hepsinin birilerinin aracılığıyla yapıldığı kanısına vardık ki nitekim yanılmadığımız bir olayla karşılaştık. Öğretmenden şikâyetçi olan velilerden birisi, Cumhurbaşkanlığında bulunan kuzeni aracılığıyla öğretmeni aldırdığını, bu şekilde gerekirse okul müdürünü dahi aldıracağını, okulu bile kapattıracağını, hakkımızı aramamamız gerektiğini belirtmiş ve ne yaparsak yapalım öğretmenin bu sınıfa verilmeyeceğini itiraf etmiş ve bazı velilerimize yine aynı tanıdığı aracılığıyla zarar vereceğitehditlindebulunmuştur.Hattaarkasındakigüçleileöğretmenin öğretmenliğini bitireceğini iddia ederek bizlere güç gösterisinde bulunmuştur. Bu söylemleri olayların ilk başından basit bir tanıdık gibi düşünmüştük ama bu itiraf ve gelinen sonuç bir kuzenin her şeyi hallettiğinin göstergesidir.” diye konuştu.
“SESİMİZİ CUMHURBAŞKANIMIZ VE BÜTÜN YETKİLİLERE DUYURMAK İSTİYORUZ”
Veliler sözlerini şöyle noktaladı: ” Bizler tüm bu sebepler ve olaylar neticesinde çocuklarımızın ve öğretmenimizin hakkını savunmak için konu ile alakalı tüm kurumlara başvuru yaptık ancak herhangi bir sonuç alamadık. Şimdi merak ediyoruz, bu kuzen gerçek midir? Bu öğretmen ne gerekçeyle bu okuldan alınmıştır? Okulda daha düşük puanlı olan başka görevlendirme öğretmene neden sınıf verilmiştir? Yargılamadan bir öğretmen neden cezalandırılmıştır? Yazı yazdığımız kurumlar bize neden cevap vermemektedir? Bizim suçumuz Külliye de çalışan bir kuzenimizin olmaması mı? Sonuç olarak “Vicdanı hür nesillerin yetiştirilmesine” iki tane velinin kaprisi engel olmaktadır. Hatta o velilerin tabiriyle “yukarıdan birilerini araya sokularak” diğer çocukların haklarına girilmekte ve temiz saf sevgileriyle bağlı oldukları mesleğini hakkıyla yapan bir öğretmenin hakkı yenilmektedir. Sesimizi başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün devlet yetkililerine duyurmak istiyoruz. Onlardan yardım ve adalet anlayışı içerisinde sonuç bekliyoruz.”