Acının tarifinin olmadığı kelimelerin tükendiği, insan yutkunmak ister ama yutkunamadığı ve kelimeler boğazında kalır işte bunun tek tarifi ölüm acısıdır. Hele hele bu ölümler ani apansız ve zamansız olunca hele birde genç yaşata olunca bu acı ikiye katlanır. Kimden mi bahsediyorum tabi ki Fatma Kırmızı. Genç yaşta hayatının baharında olan Fatma Kırmızı’nın ani ölümü hepimizi derinden etkiledi. Ölüm haberini duyunca şok oldum ve halada inanmış değilim ölümüne. Bir İnsanın hayatı bu kadar kısamı olur, bir gidiş bu kadar mı amansız olur hala inanmakta zorluk çekiyorum. Diyecek bir söz bulamıyorum ve tatbiki Allah’ın takdiri ve verdiği nefes sayısı bu kadarmış demekten başka Birsöz kalmıyor.
Yazarken elerim titriyor, boğazım düğümleniyor ve gözlerim doluyor; güzle yüzlü melek Fatma’nın ölümünü de mi yazacaktım diyorum kendime! Hani Ölümü herkese yakıştırmasın ya işte Fatma da o ölüme hiç yakışmayanlardandı. Öyle bir izlenim yaratıyordu ki dersin bu kızın ölümle hiç bir alakası olmaz. Öyle bir izlenim veriyordu ki hayata meydan okurcasına. Fakat kim bilirdi ki amansızca aniden kısacık bir ömrü olacağını. O havalı yürüyüşü, kendinden emin ve öz güvenli duruşuyla tanıdım ve hep de öyle kalacak aklımın bir köşesinde. Cesurluğu, işine olan bağlılığıyla dürüstlüğüyle hep takdir etmişimdir eminim ki her kes tarafından da aynı takdiri görüyordu.
Aslına bakarsanız pek de fazla yazacak kelime bulamıyorum, daha doğrusu acı dolu bir kaybın arkasında ne yazılır onu da pek bilmiyorum. Meslektaşım, gazeteci arkadaşımın acı kabını paylaşmak istedim, belki de bir vefa borcu, belki de, acı kaybın paylaşınca azalacağına olan inancımla, o güzle insan için birkaç satır yazmak istedim. Dilim döndüğü kadar bu acıyla artık aklıma geldiği kadarıyla birkaç satır yazmaya çalıştım. O güzel insanı hep ciddiyetiyle, hep gülen gözleriyle ve kendinden emin duruşuyla hatırlayacağım. Bizimde vedamız senin kısacık ömrün gibi kısa oldu fakat ama sen bu kısa ömrüne çok güzel şeyler sığdırdın; Güle güle Melek yüzlü kız. Gittiğin yerde huzur içinde nur içinde uyu, Rabim mekânın cennet, kabrini gül bahçesi eylesin inşallah. Hoşçakal Fatma Kırmızı.
Kadir ÇELİKCAN
